‘Hayvanat bahçeleri hayvanların özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle kapatılmalı diyenler de var ‘Doğal hayatta yaşama şansı olmayan türlerin korunması için de bu gibi yerlere ihtiyaç var.’ diyen de.Sizce?
Başlarda hükümdarların ve soyluların prestij koleksiyonları olarak görülen hayvanat bahçeleri vardı. Zaman içerisinde modern hayvanat bahçeleri statüsü kazanarak 1970’li yıllardan sonra çağdaş hayvanat bahçeleri ve biyoparklar olarak görülmüş. Son yıllarda ise araştırma ve hayvan refahına önem veren biyolojik merkezlere dönüşmüştür. Türkiye’de de 1937 yılından beri hayvanat bahçeleri var. Ancak bu kurumlar bazı kesimler tarafından hayvanların yaşam hakkını ihlal eden yapılar olarak, büyük tepkiler çekiyor. Buna karşılık özellikle yardıma muhtaç hayvanların bakımı ve nesli tükenmekte olanların korunması için hayvanat bahçelerinin olması gerektiğini savunan insanlar da var. Hayvanat bahçelerinin kuruluş amaçları; eğlence, doğayı anımsatma, hayvan sevgisini kazandırma, eğitim, regresyon, turizm ve türlerin korunması olarak sıralanıyor.Bunlar arasında en önemli olanı ise nesli tehlike altında bulunan türleri korumak, yetiştirmek ve doğaya bırakmak.Ben koruma amaçlı hapsedilmesi bahanesine anlam veremiyorum.
Hayvanların Demir kafes ardında doğal ortamlarından uzak olarak hayvanların kapalı bir mekan da kalmalarını doğru bulmuyorum ben. Türkiye hatta dünya genelinde hayvanat bahçelerinin kapatılması gerektiğini düşünüyorum..Hiçbir canlının deney konusu olamayacağını savunarak, hayvanların kürkleri için yetiştirilip öldürülmesine, petshoplarda satılmasına, avlanılmasına, ticaret konusu olmalarına, eğlence amacıyla sirkler gibi hayvan gösterim merkezlerinin tümüne, hayvanat bahçelerine ve onların türlerinin yok olmasına neden olabilecek kıyımlara tabi tutulmalarına, esir alınmalarına ve esaret altında tutulmalarına, kötü muameleye uğramalarına karşı çıkmak en doğal hakkımız. “Afrika’da yaşayan bir fil, çita ya da aslan; ormanlarda yaşayan bir boz ayı, güney kutbunda yaşayan bir penguen, ağaçlarda zıplayan mutlu bir maymun kafes içine tıkılıp, küçücük alanlarda yaşamamalı” hayvanat bahçelerinin kurulması son derece mantıksız, demir kafes ardında hapsedilmiş sevgi olamaz.
Hayvanat bahçelerine neslin devamı için aldıklarını öne sürenler bunların üzerinden çok güzel para kazanmayı da ihmal etmiyor.Bir kafes altına tıkıp sergilemek ve ticarete alet etmektense bu hayvanların neslini korumak için doğal ortamlarının aynısını insaa etmek mümkün bence.İnsanların kullanımına açmadan onları bi yere hapsetmeden doğada korumaya çalışmak çok zor olmasa gerek.